OZU_KMI
YENİ BİR KENT EKOLOJİSİ: İSTANBUL'UN YÜZEN MAHALLELERİ, BOĞAZKÖY
Yeni Bir Kent Ekolojisi: İstanbul'un Yüzen Mahalleleri, Boğazköy
İstanbul, beklenen büyük depremin ardından yeni bir gerçeklikle yüzleşmişti. Yıkımın ve korkunun tozları yerleştiğinde, şehir sakinleri gözlerini denizden yükselen yeni bir yaşam alanına çevirmişlerdi. İstanbul Boğazı, artık yalnızca geçmişin anılarına ev sahipliği yapmakla kalmıyor, aynı zamanda geleceğin umut dolu yüzen şehirlerine de zemin hazırlıyordu.
Boğazköy Mahalleleri, kıyılar boyunca uzanan ve deniz üzerinde yükselen geçici konutlardan oluşmuştu. Bir zamanlar depremden dolayı geçici yerleşim için inşa edilen bu yapılardan artık kalıcı bir toplum doğmuştu. Her bir ev, suyun üzerinde dengeli bir şekilde yüzerken, aralarındaki iskeleler, sakinlerin birbirleriyle bağlantı kurmalarını sağlamıştı.
Yenilikçi bir ekolojik dönüşümün parçası olarak, bu yüzen mahalleler, deniz ekosistemini iyileştirmeye yardımcı olmuştu. İskelelerin altında, suyu temizleyen yosunlar ve kabuklu canlılar, denizin toksik maddelerden arınmasına yardımcı olmuştu. Bir zamanlar kirli ve tehlikeli olan Boğaz'ın suları, şimdi yeniden canlanmış ve güvenle balık tutulup tüketilebilir hale gelmişti.
Boğazköy Mahalleleri'nin altında, suyun içinde, fanuslarda yeşil bitkiler yetiştirilmişti. Bu su altı tarımı, şehrin gıda ihtiyacını karşılamak için önemli bir adım olmuştu. Ayrıca, deniz suyunu içme suyuna dönüştüren filtre sistemleri, su krizini hafifletmiş ve deprem sonrası acil ihtiyaçlara hızlı çözümler sağlamıştı.
Boğazköy Mahalleleri'nin inşası, İstanbul'un deprem sonrası yaralarını sarmasında önemli bir rol oynamıştı. Bu yeniden birleşme, sadece fiziksel bir yapılanmayı değil, aynı zamanda sosyal ve duygusal bir iyileşmeyi de temsil etmişti. İstanbul'un kalbi olan Boğaz, artık sadece tarihi bir geçmişe değil, aynı zamanda dayanıklı ve umut dolu bir geleceğe de ev sahipliği yapmıştı. Boğazköy Mahalleleri'nin sakinleri, depremin yıkıcı etkilerinin üstesinden gelmenin ve birlikte daha güvenli bir gelecek inşa etmenin somut bir örneği olarak, dünyaya ilham vermişti.
Sena Biliş