Kır-Kent Arakesitlerinde Mekansal Dizilim ve Genetik Kod
Özge Keskin, Asya Zeynep Dede
Bu atölye çalışmasında kentin gelişiminin kentsel saçaklanmalar ile nasıl bir doku oluşturduğu ve bunun mekansal dizilime ve yapılaşmaya nasıl yansıdığı aktarılmaya çalışılmıştır. Çalışmanın amacı, kentin büyüme kodlarını ve mekansal yansımalarını irdelemektir. Bunu yaparken kentin büyüme kodu kentsel ve kırsal DNA kavramıyla açıklanmış, kent-kır arakesitlerinin oluştuğu bölgeler tespit edilmeye çalışılarak kır ve kente ait dokuların karıştığı ve özelliklerini birbirine aktardığı hibrit DNA olarak tanımlanmıştır.
Çalışmanınn kapsamında öncelikle kent ölçeğinden başlanarak kentin mevcut yerleşim alanları gösterilmiştir. Daha sonra kent çeperine dayanan ve sıçramalarak yaparak gelişen bölgeler haritada ortaya çıkmıştır. Bu bölgeler arasından bir aks seçilerek aksın çevresindeki doku ve fonksiyonel özellikler incelenmiştir. Bu fonksiyonlar, kentin merkezinden dışarı itilen sanayi, madencilik, atık dönüşümü gibi faaliyetlerle ile kırsal yerleşimlerin bulunduğu, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yürütüldüğü çiftlik bölgeleridir. Daha sonra aksın üzerinde seçilen odak bölge, kentin ana yerleşim bölgesinden kopuk yapılaşmış ve kentin ulaşım ağlarıyla gelişime açılan niteliklere sahip olan Göktürk olarak seçilmiş ve morfolojik yapısı üzerinden yıllarak göre incelenmiştir.
Yöntem olarak Göktürk’ün kır-kent arası karma yapısı bir rota üzerinden incelenerek ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Seçilen rota bölgenin kuzeyindeki gecekondu bölgelerinden başlayarak merkeze doğru inerek anayola çıkar. Rotanın başında kırsal yapılaşmanın olduğu görülürken, ilerledikçe hibrit özellikli sokaklar ortaya çıkmaya başlar. Bölgenin kentlileşme süreci ile topografik verileri kesiştirdiğimizde yüksekliğin fazla olduğu yerlerin kırsal, düşük olduğu yerlerin ise kentsel yapılaşmanın olduğu görülür. Yüksekliğin kırıldığı yani azalmaya başladığı noktada yapılaşma kır ve kentin karma bir yapılaşması oluşmaya başlar. Göktürk üzerinden kente ait karakteristik özelliklerin belirlendiği kentsel kod ile kıra özgü özellikleri belirleyen kodların birbirlerine göre nelerde konumlandığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Saçak bölgesi olarak tanımladığımız Göktürk yapı itibari ile ne bir kent ne de bir kırdır. Göktürk, bu iki genetik kodun çaprazlanarak birbirine aktardığı kent ve kıra ait bazı genlerin yer değiştirdiği yeni bir hibrit DNA’dır. Göktürk’ün1970’de kırsal yerleşim olan merkezi, 2020’de kentsel yerleşimin olduğu bir hale bürünmüş ve kırsal yapılaşmalar kent ormanlarının çeperlerine itilerek kalmış, merkezde ise sürekli doku ve yapıların değişimi görülmüştür. Bu noktada kentin büyüme sürecinde ulaşım ve coğrafi kodların etkili olduğunu ve kırsal dokuların kentlileşme kodunun baskınlığıyla çepere itildiği söylenebilir.
Bunu İstanbul ölçeğinde yorumladığımızda, kentin merkezinden kent ormanlarının çeperine itilen yerleşimler gözükür. Bu yerleşimler genel olarak saçak bölgesi olarak adlandırabileceğimiz Arnavutköy, Başakşehir, Eyüp, Çatalça, Silivri, Çekmeköy, Şile gibi kentin çeperinde yer alan, kırsal niteliği daha yoğun ve enformel ve tekil yapıların olduğu gözükür. Gelecekte bu bölgeler kentsel DNA’ya göre büyümenin gerçekleşeceği ve hızlı dönüşümlerin yaşanacağı odak bölgeler olarak görülebilir.
ÖZGE KESKİN | ASYA ZEYNEP DEDE