ISTANBUL 2222 HAFIZA MEKANLARI
İstanbul’da beklenen deprem ve iklim krizinin etkileri ile İstanbul’da bazı yerler kaybolacaktır. Bu yerler Kapalı Çarşı, Adalar, İstanbul Kıyıları, Galata Köprüsü gibi tarihi alanlar da dahil olmak üzere İstanbul’u etkileyecektir. Marmara Denizinde oluşacak deprem ve iklim krizi sebebi ile sular yükselecek, bazı yerler su altında kalarak tamamen kıyı sınırını değiştirecek ve bazı yerler de suyun yükselmesi sonucunda yıkıma uğrayacaktır.
Bu durumda yıkıma uğrayan yerler ve yok olan yerler İstanbul’un hafızasında da bir tahribat yaratacaktır. Bu tahribat sonucu İstanbul’un yıkılan yerlerinin yeniden yapılması yerine bu mekanlar için kent içerisinde hafıza mekanları oluşturulması önerilmiştir.
Hafıza mekanları içinde yıkılmış kent parçalarının simülasyonlarını barındıran bir dijital arşiv durumundadır. Gelen insanlar mekanı kendi filtrelerinden geçirerek deneyimler.
Murat Germen bunu bir söyleşisinde şu şekilde ifade eder:
“Fotoğrafı nesnelmiş gibi algılıyoruz. Halbuki öyle değil. Bir görme biçimi söz konusu. Filtrelerden geçerek anlatıya ulaşıyoruz bu öznel bir şey.”
Aslında bu filtreler insanların yaşadığı dönemi, alışkanlıkları, yaşama biçimlerini temsil eden öğeler. Bu sayede hepimizin mekanı görmesi farklıdır. Oluşan mekan, deneyimleyenin anlatısıyla her seferinde, her dönemde yeni bir anlatı yaratmaktadır. Gelişmiş teknoloji anlatıyı her seferinde verilere dönüştürür. Bu veriler her yeni gelen kişinin verileriyle üst üste gelerek katmanlılık yaratır. Oluşan her yeni katman anlatıyı yeni bir forma dönüştürür. Bu mekan gezintisinin sonunda oluşan dinamik bir aradalıklar görsel imajda sürekli değişen bir imaj yaratır. Dolayısıyla kent içerisinde yok olan mekanlar için tasarlanması hedeflenen hafıza mekanları dijital bir enstalasyondan dönüşerek kullanıcıların deneyimlerine göre sürekli dönüşen, çoğul üretilen mekan yaratır.
Bu mekanlar geçirgen olarak planlanmıştır. Kentin silüetine yeni kapalı silüetler eklemek yerine daha geçirgen olması ve içerideki simülasyonların da dışarıda değişen İstanbul fonunda izlenmesi hedeflenmektedir. Böylelikle gerçek ve sanal olanla oluşan katmanlı /parçalı kolajlı bir anlatı söz konusudur. Bu sayede mekanda zihinsel, zamansal yansımalar da yaratılmıştır.
Böylelikle kentin değişen sınırları, kaybolan yerleri, önemli yapıları tamamen yok sayılarak yenilerinin yada taklitlerinin yapılması ile kentin geçmişindeki yapısını tamamen yok etmek yerine kentin geçmişinde önemli olan noktalar anıtsallaştırılmıştır. Bu mekanların geçmişi konsantre bir şekilde yeni kullanıcılar tarafından deneyimlendikten sonra onların hisleri, deneyimleri, anlatıları kurgulanarak yeni İstanbul üzerinde geçmiş ve bugünün, sanal ve gerçeğin kolajını yaratır.