KENTİN YENİ DÜZLEMLERİ
Bir gösteri mekânını anımsatan kente, kent sakini yaklaştıkça uzaklarda kent yeniden kurulur. Bir dönem kentli yapıya bakıp yeni düzlemler arzu etti. Bu çağdaki yeni gerçeklik kentsel imgelerde kopukluğa sebep olarak asıl kente uzak-yakını, yan yanayı, bütünü kopararak ‘konum’ kavramını silikleştirmiş ve yersiz-yönsüz kentler oluşturmuş. Kent artık imal edilen, sergilenen ve tüketebilen nesneler üzerinden okutur kendini. Farklı aradalıklarla kentte var olmanız, yeni bir kent manzarası çıkarır karşınıza. Yeni düzlemdeki asıl kent, kopuk sekanslar olarak ortaya çıkmış ve kentte bir arada var olma durumlarını muğlaklaştırmıştır.
Kent 200 yıl içerisinde geçirdiği İstanbul depremi ile büyük bir yıkım yaşamıştır. Kent yeniden inşa edilerek daha güvenli ve yaşanabilir yapılar inşa edilmeye başlanmış ve dönemin üst teknolojisi kullanılarak yapay yer çekimi çekirdekleri yeni yapıların içerisine yerleştirilmiştir. Metropol’de artan nüfus ile birlikte yeni yaşam birimleri düşeyde yükselen çok katlı yapılar olarak inşa edilmiştir. Kent sakini arttıkça yeni yapılaşmalar ortaya çıkmış ve yer artık kullanıcılara yetmez hale gelmiştir. Bu sebeple yüzeyde çoğalacak yer kalmayınca dikeyde çoğalmaya başlayan şehirde cephelerin yeni kamusal alan ve yeni kent düzlemlerine dönüştüğü bir kent fikri düşünülmüştür. Artan yapılaşma ile birlikte ufuk çizgisinin kaybolduğu kent parçasında yeni manyetik alanlar eklenerek mevcut uzamsal yer çekiminin büküldüğü ara mekanlar oluşturulmuştur. Ara mekanlardan geçen kentli kendisine yeni bir ufuk çizgisi oluşturmuş, kenti farklı arayüzlerden algılayabilir hale gelmiştir.
Cephe ile yapı merkezine yerleştirilen bu manyetik alan, 2. bir düzlem oluşturmuş ve kentliye yeni kamusal ve yeşil alanlar kazandırmıştır. 2200 tahayyülünde geçen film sekansında ilk olarak kamera, insan ölçeğine plan düzleminden odaklı olarak başlayıp ardından kameranın 90 derece dönmesi ile yeni düzleme odaklanılarak insanın gözünden kent parçasının okunulabilirliğine odaklanıyor. Bu sahnede fondaki müzikte değişerek odağa yaklaşır ve düzlemin ne kadar gürültülü ve kaos içinde olduğu vurgulanır. Kişiden koparak kent’e odaklanan kamera son sahnede yeniden kentin diğer ufuk düzlemine geçerek başka bir kişiye odaklanır. Fondaki müzik tekrar sakinleşir ve kişi akışta hareket etmeye devam eder.
İlk sahnede ve son sahnede kişiye odaklanılınca değişen fon müziği dikey kamusal alanların kentliye sunduğu alternatif yaşam alanını farklı perspektiflerden yansıtır. Dolaşım alanlarının kendi manyetizmaları içine girildiğinde kentlinin duyduğu sesin de değiştiği, insanlara ideal bir yaşama alanı yaratıldığı aktarılmak istenmiştir.
Senaryo ve Storyboard
-
Sahne Kent’in üstten görünüşü ile başlar. Zeminde araçlar akar.
-
Kentlinin ayakları yürürken yakın çekim görünüyor. Zeminde araçlar görünmez.
-
Araba ayakkabı ilişkisi görünür. Arkada arabalar akarken, ayakkabının yürüyüşü görünür ve kaybolur.
-
Ufuk manzarası görünüyor.
-
Kamera sabit kalır. Kentlinin yürüyüşü görünür. Arkada arabalar akar ve cephede yürüyen insan kameraya doğru yaklaşır.
-
Sahne kesilir. Yeni bir cepheye geçer. Yeni cephede kamusallık görünür.
Artificial Gravity Mekanizma Örneği